Obezite ile Mücadele

Obezite sorununu, modern dünyanın en önemli halk sağlığı sorunlarından biri olarak kabul ediyoruz. Türkiye’de de obezite oranlarının artması hem bireylerin yaşam kalitesini hem de sağlık sisteminin sürdürülebilirliğini tehdit eden bir durum olarak öne çıktığını biliyoruz. Partimizin 2002 yılından bu yana iktidarda olduğu süre boyunca, obeziteyle mücadele konusunda çeşitli politikalar geliştirmesini dikkatlice takip ediyoruz. Bu yönde çalışmalara ve uygulamalara Mersin, Silifke ve ilçe bölgelerde de hız vereceğimizi bildirmek isteriz. Ekleyeceğimiz birkaç öneriyi de projemizin detayları.

Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması (TBSA) 2017 verilerine göre, Türkiye’de 15 yaş ve üzeri bireylerde obezite oranı %31,5, fazla kiloluluk oranı ise %34’tür. Kadınlarda obezite sıklığı (%39,1) erkeklere kıyasla (%24,6) daha yüksektir. Çocukluk çağı obezitesinde de artış gözlenmesi, sorunun gelecek nesilleri etkileyebileceğini göstermektedir. Bu veriler, obezitenin yalnızca bireysel bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda toplumsal bir mesele olduğunu ortaya koymaktadır. AK Parti hükümeti, bu sorunun ciddiyetini fark ederek obeziteyle mücadelede çok yönlü bir yaklaşım benimsemiştir.

Obezite, Türkiye’nin de dahil olduğu modern toplumların en kritik halk sağlığı tehditlerinden biridir. Özellikle Mersin, Silifke ve ilçelerinde artan obezite yaygınlığı; diyabet, kardiyovasküler hastalıklar ve yaşam kalitesi düşüşü gibi sonuçlarla yerel sağlık sistemini zorlamaktadır.

Türkiye Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı (2019-2023)

Sağlık Bakanlığı’nın öncülüğünde hayata geçirilen bu program, obezite ile mücadelede temel bir çerçeve sunmaktadır. Program, toplumun yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıkları kazanmasını ve düzenli fiziksel aktiviteyi teşvik etmeyi hedefler. Fiziksel Aktivite Eylem Planı kapsamında, bisiklet yollarının yaygınlaştırılması, okullarda fiziksel uygunluk karnesinin uygulanması ve belediyelerle iş birliği içinde sağlıklı yaşam alanlarının oluşturulması gibi adımlar atılmıştır. Bu program, obezitenin çevresel ve yaşam tarzı kaynaklı nedenlerine odaklanarak uzun vadeli bir çözüm sunmayı amaçlamaktadır.

Toplu Beslenme Alanlarında Tuz ve Şeker Kullanımının Azaltılması

2018 yılında Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu (TLKPDF) ve Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu (TAŞPAKON) ile iş birliği yaparak “Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat İşbirliği Platformu”nu oluşturmuştur. Bu protokolle, lokanta ve pastanelerde aşırı tuz ve şeker kullanımının azaltılması hedeflenmiştir. Bu adım, obeziteye yol açan yüksek kalorili beslenme alışkanlıklarını değiştirmek için önemli bir girişimdir.

TBMM Obezite ile Mücadele Alt Komisyonu

2018 yılında Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu (TLKPDF) ve Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu (TAŞPAKON) ile iş birliği yaparak “Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat İşbirliği Platformu”nu oluşturmuştur. Bu protokolle, lokanta ve pastanelerde aşırı tuz ve şeker kullanımının azaltılması hedeflenmiştir. Bu adım, obeziteye yol açan yüksek kalorili beslenme alışkanlıklarını değiştirmek için önemli bir girişimdir.

Farkındalık ve Eğitim Çalışmaları

obezitenin bir hastalık olarak kabul edilmesi ve toplumda farkındalık oluşturulması üzerine yoğunlaşmaktadır. Okullarda beslenme ve fiziksel aktivite eğitimleri, sağlık çalışanlarının obezite konusunda bilgilendirilmesi ve halka yönelik bilinçlendirme kampanyaları bu kapsamda yürütülmektedir. Örneğin, Van’ın İpekyolu İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından 2025 yılında açılan stantlarda ücretsiz boy-kilo ölçümleri yapılmış ve vatandaşlar diyetisyenlere yönlendirilmiştir.

Obezite Vergisi Tartışmaları

Obeziteyle mücadelede mali politikalar da gündeme gelmiştir. Akademik çalışmalarda, şekerli içecekler ve yüksek kalorili gıdalara yönelik “obezite vergisi” önerileri tartışılmıştır. AK Parti’nin bu önerilere yaklaşımı, sosyal devlet ilkesine uygun olarak toplum sağlığını koruma hedefiyle değerlendirilmektedir. Ancak, bu konuda henüz somut bir uygulama hayata geçirilmemiştir.

Obezite ile mücadele politikaları, multidisipliner bir yaklaşımı benimsemesi açısından güçlüdür. Sağlık Bakanlığı’nın koordinasyonunda yürütülen programlar, farklı sektörlerin (eğitim, belediyeler, sivil toplum) iş birliğini teşvik etmektedir. Özellikle fiziksel aktiviteyi artırmaya yönelik girişimler, modern yaşamın hareketsiz yapısına karşı etkili bir çözüm sunmaktadır. TBMM Alt Komisyonu’nun raporu, obeziteye bilimsel bir perspektiften yaklaşarak tedavi süreçlerini düzenleme çabalarını yansıtmaktadır. Ayrıca, toplu beslenme alanlarında tuz ve şeker kullanımını azaltma girişimi, doğrudan halk sağlığını iyileştirmeye yönelik pratik bir adımdır.

  1. Kapsayıcı Eğitim ve Farkındalık Kampanyaları: Mevcut farkındalık çalışmaları etkili olsa da, kırsal bölgelerde ve düşük sosyo-ekonomik gruplarda daha yoğun çaba gereklidir. Özellikle kadınlarda obezite sıklığının yüksek olması, cinsiyete özgü sağlık programlarının geliştirilmesini gerektirmektedir.
  2. Obezite Vergisinin Uygulanabilirliği: Şekerli içecekler ve işlenmiş gıdalara yönelik vergilendirme, bazı ülkelerde obezite oranlarını düşürmede etkili olmuştur. AK Parti, bu modeli Türkiye’ye uyarlayarak sağlıklı beslenmeyi teşvik edebilir. Ancak, bu tür vergilerin ekonomik etkileri dikkatle değerlendirilmelidir.
  3. Çocukluk Çağı Obezitesine Odaklanma: Çocukluk çağı obezitesindeki artış, gelecek nesiller için ciddi bir risk oluşturmaktadır. Okullarda sağlıklı beslenme programlarının yaygınlaştırılması ve fast-food reklamlarına yönelik düzenlemeler bu alanda etkili olabilir.
  4. Psikolojik ve Sosyo-Kültürel Faktörler: Obezitenin psikolojik ve sosyo-kültürel nedenlerine yönelik daha fazla çalışma yapılabilir. Stres, depresyon ve yeme bozuklukları gibi faktörlerin obeziteyle ilişkisi, tedavi süreçlerinde daha fazla dikkate alınmalıdır.

AK Parti’nin obezite ile mücadele politikaları, Türkiye’nin sağlık sistemine ve toplumsal refaha katkı sağlayan önemli adımlar içermektedir. Sağlıklı Beslenme ve Hareketli Hayat Programı, TBMM Alt Komisyonu’nun çalışmaları ve farkındalık kampanyaları, obeziteyle mücadelede güçlü bir temel oluşturmuştur. Ancak, sorunun karmaşık doğası, daha kapsayıcı ve yenilikçi yaklaşımları gerektirmektedir.

Obeziteyle mücadelede başarı, yalnızca hükümet politikalarına değil, aynı zamanda bireylerin ve toplumun katılımına bağlıdır. AK Parti, bu alanda sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliğini artırarak, yerel yönetimlerin sağlıklı yaşam projelerine daha fazla destek sağlayarak ve çocukluk çağı obezitesine yönelik özel programlar geliştirerek daha etkili sonuçlar elde edebilir. Sağlıklı bir toplum, yalnızca fiziksel sağlıkla değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik refahla da mümkündür. Bu nedenle, obeziteyle mücadele, AK Parti’nin “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” ilkesine uygun olarak, bütüncül ve sürdürülebilir bir vizyonla ele alınmalıdır.

1. Tarım Potansiyelinin Sağlıklı Beslenmeye Entegrasyonu

Sorun: Mersin’in tarım üretim merkezi olmasına rağmen, yerel halkın taze ürün tüketim oranı düşük.

Öneriler:

“Okul Bahçeleri Projesi: Silifke’deki okullarda öğrencilerle sebze-meyve yetiştiriciliği eğitimi.

Yerel Üretici Pazarı Desteği: Belediyeler aracılığıyla organik ürün satan çiftçilere vergi indirimi.

“Bir Sepet Sağlık” Kampanyası: Düşük gelirli ailelere haftalık taze meyve-sebze dağıtımı.

2. Fiziksel Aktivite Altyapısının Güçlendirilmesi

Sorun: Sahil kenti olmasına rağmen halkın düzenli egzersiz alışkanlığı zayıf.

Öneriler:

“Silifke Kıyı Yürüyüş Rotası”: Engelli erişimine uygun, güvenlik kameralı 10 km’lik bisiklet/yürüyüş parkuru.

Mahalle Spor Merkezleri: Her mahallede ücretsiz grup egzersizleri (yoga, pilates) ve obezite danışmanlığı.

“İş Yerinde Hareket” Programı: Ofis çalışanları için zorunlu günlük 15 dakika esneme seansları.

3. Sağlık Hizmetlerinde Erken Müdahale Modeli

Sorun: Obezite tanısı konan bireylerde tedaviye erişim kısıtlı.

Öneriler:

Aile Hekimliği Obezite Birimleri: BMI >30 olan bireylere ücretsiz diyetisyen ve psikolog desteği.

Okul Tarama Programı: İlkokul 1. sınıf ve 7. sınıflarda yıllık vücut kompozisyonu analizi.

“Sağlıklı Yaşam Reçetesi”: Hekimlerin fiziksel aktivite ve beslenme planını reçeteye yazması.

4. Yapay Zekâ Destekli Önleme Çalışmaları

“Obezite Risk Haritası”: Mersin’in mahalle bazlı obezite verileriyle beslenme alışkanlıklarını analiz eden dijital platform.

Uygulama İlkeleri

Yerel İş birlikleri: STK’lar, üniversiteler (Mersin Üniv.) ve sağlık ocakları ile koordineli çalışma.

Sürdürülebilirlik: Projelerin bütçesinin %30’unun yerel kaynaklardan sağlanması.

Toplumsal Cinsiyet Dengesi: Kadınlara yönelik ev temelli egzersiz programları (çocuk bakım desteği ile).

Mersin ve Silifke, coğrafi avantajları ve genç nüfusuyla obezite mücadelesinde model bölge olma potansiyeli taşımaktadır. Önerilen politikalar; yerel kaynakların etkin kullanımıerken önleme ve toplumsal katılım ilkeleriyle Türkiye’ye örnek teşkil edebilir.

Hiçbirimiz, ben de dahil, tek başımıza büyük reformlar gerçekleştiremeyiz. Ancak hepimiz küçük katkılar sunabiliriz, ortak bir ideal ve dayanışmayla büyük bir dönüşüm yaratabiliriz.